MANIAC; bir klan değil, kültürdür. Yenme-yenilme gibi bir amacı
yoktur.
-ki zaten gerçek hayatta yenilenlerin çoğu manyaklaşır.
Bu evreye gelen kişilerin zaten bir daha kazanmak gibi bir amacı
olamaz. Kafasını boşaltmak ister, eğlenir, değer vereceği şeylerin ne olduğunu bilir.
Etkinliğini, sadece bu oyun üzerinden sürdürmez.
Manyaklık; bu oyunun bir parçasında bulunduğu gibi, her insanın
ruhunun bir parçasında bulunur.
İnsanların bir kısmı tamamen, geri kalanı ise potansiyel manyaktır.
Manyaklık, herkesin içinde biraz kesin vardır.
Oluşturduğu ortam genellikle; oyunun tek düzenliğinden sıkılmış,
fantazi arayan, girdiği klanlardan umduğunu bulamayan, içindeki
manyaklığı kabul etmiş kişilerin, birbirlerini çekerek oluşturduğu
arkadaş topluluğudur.
Herkes bir şekilde kaçar hayattan.
Kimisi Orhan, Ferdi, Müslüm'le,
Kimisi Rock, Metalle,
Kimisi Alkolle, maddeyle,
Kimisi İbadetle,
Kimisi Oyunla,
Kimisi Gerçekle,
Kimisi Ölümle,
Kimisi Yaşamla...
Ben yeterince iyi değilim, tamamen kötü de değilim.
Güven vermiyorum ama umursamaz da değilim.
Kaçmıyorum, durmuyorum da.
Sarhoş gezmiyorum, ama her an ayık da değilim.
Bağımlı değilim,
Kaçabilecek kadar da özgür değilim.
Politik değilim ama tarafsız da değilim.
Umutsuz da değilim, sonsuz da değilim.
Yaşamın bir adım uzağında, ölümün bir koşu yakınındayım…